29 Oca

Variste Köpük Tedavisi

Varis problemi dünya genelinde çok sık görülen bir toplardamar hastalığıdır. Kronik venöz yetmezlik problemi sonucunda gelişen varisler kadınların %32’sini, erkeklerin ise %40’ını etkilemektedir. Alt ekstremite (bacak) varisleri büyüklüklerine ve konumlarına göre üç gruba ayrılmaktadır;

  • Variköz venler
  • Retiküler venler
  • Spider venler

Varisler hastanın günlük yaşamını olumsuz etkilemekte ve yaşam kalitelerini önemli ölçüde düşürmektedir. Genellikle ağrı, yanma, karıncalanma ve kaşıntı semptomları yaşanan varis; hastada hareket kısıtlığına neden olabilecek kadar ciddi bir probleme dönüşebilmektedir. Bu nedenle tedavisinin ertelenmemesi gerekmektedir. Varis belirtileri aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir;

  • Bacaklarda ağrı ve yanma hissi
  • Kaşıntı
  • Kozmetik problemler (deri altında mavi ya da mor renkli damar görülmesi)
  • Damarların deri altında kıvrımlı bir şekilde görülmesi
  • Zonklama ve kas ağrıları
  • Bacaklarda şişme
  • İleri derece varis problemlerinde yaralar açılması
  • Uzun süre oturmak ya da ayakta durma sonucunda şiddetli ağrı

Hastada hem kozmetik hem de işlevsel problemler açığa çıkaran varisler; gerek cerrahi gerekse cerrahi dışı yöntemler ile tedavi edilebilmektedir. Günümüzde teknolojik gelişmelerin tıp alanında da kullanılması tanı ve tedavi yöntemlerinde yeni yaklaşımların uygulanmasını sağlamaktadır. Varisin köpük yöntemi ile tedavisi de oldukça konforlu bir tedavi süreci olarak değerlendirilmektedir.

Köpük Tedavisinin Yöntemleri

Varis tedavisinde son yıllarda sıklıkla tercih edilen yöntemlerden biri köpük tedavisidir. Özellikle yüzeyel venöz yetmezlik probleminde devrim yaratan köpük tedavisi; ultrasonografi eşliğinde ve lokal anestezi altında uygulanmaktadır. Cerrahi tedavilerin alternatifi olarak tercih edilen köpük tedavisi; telejektazi, retiküler venler, izole variköz venler, perforan ven ile ilişkili olan variközteler ve tekrarlayan variközitelerde sıklıkla uygulanmakta ve başarı sağlanmaktadır. Bu tedavi yönteminde amaç; yetmezlikli damarın ilaçla büzülmesi ve kurumasını sağlamaktır.

Köpük tedavisi; bu yöntem için özel olarak geliştirilmiş ince iğneler ile damarın içerisine girilerek damar duvarını tahrip edici madde verilmesi disiplinine dayanmaktadır. Böylece yetmezlikli damarın bütünlüğü bozulmakta ve zaman içerisinde vücut tarafından dışarı atılmaktadır. Çapı minimal olan damarlarda ise çok ince iğneler ile bu işlem gerçekleştirilebilmektedir. Köpük oluşumu için kullanılan sklerozan ajanlar yaklaşık 4 kat hava ile reaksiyona sokularak damar içerisine verilmektedir. Böylece damar içerisinde de devam eden reaksiyon damar cidarını tahrip etmekte ve damarın büzülerek kapatılmasını sağlamaktadır.

Köpük Tedavisinin Avantajları

Cerrahi yöntemlere son yıllarda alternatif olarak sıklıkla tercih edilen köpük yöntemi konforlu bir tedavi süreci sağlamaktadır. Hastanın günlük yaşamına ara vermesine ihtiyaç duyulmamakta ve yatak istirahati gerekmemektedir. Herhangi bir kesi açılmadığı için dikiş işlemine ihtiyaç duyulmamakta ve leke oluşumu riski minimal düzeyde kalmaktadır. Aynı zamanda kullanılan ilaç miktarının az olması tek seansta birden fazla damarın tedavisi gerçekleştirilebilmektedir. Köpük tedavisi hasta için konforlu bir süreç sağlamaktadır. Herhangi bir ağrı ya da acı hissetmesine neden olmamakla birlikte tedavi sonrası şişlik problemi diğer varis tedavisi yöntemlerine oranla daha az yaşanmaktadır.

Köpük Tedavisinin Dezavantajları

Köpük tedavisi varis problemlerinde son yıllarda sıklıkla uygulanan bir yöntem olmakla birlikte hasta için konforlu bir şekilde iyileşmesini sağlamaktadır. Bununla birlikte alanında tecrübeli doktorların uyguladığı köpük tedavilerinde oluşabilecek risk faktörleri en aza indirgenmektedir. Varis tedavisinde köpük yöntemi; uygun hastaya doğru bir ortamda uygulanmadığında birtakım problemler açığa çıkabilmektedir. Köpük tedavisinin risk faktörleri şu şekilde sıralanabilmektedir;

  • Emboli
  • Yoğun ağrı
  • Leke oluşumu
  • Köpüğün damar dışına çıkması

Köpük tedavisinin gebelik dönemindeki hastaya uygulanması önerilmemektedir. Bununla birlikte hemofili hastalarına da uygulanamamaktadır. Varis problemi günlük yaşamınızı olumsuz etkiliyorsa mutlaka bir damar cerrahına başvurmak gerekmektedir. Öyle ki varis tedavisinin ertelenmesi varis yaralarının açılmasına ve böylece enfeksiyon riskinin artmasına neden olabilmektedir.

İlgili Makaleler


Karotis (Şahdamar) Hastalığı

Halk arasında şahdamarı olarak bilinen karotis arterler boynun her iki bölgesinde bulunmaktadır. Ana..

Devamını Oku

Hipertansiyon

Hipertansif hastaların çoğunluğunda kan basıncını denetim altına alabilmek için iki veya daha çok il..

Devamını Oku

Toplardamar Hastalıkları

Toplardamar olarak adlandırılan venler; kalbe doğru giden damarlardır. Venlerdeki kan akımı yer çeki..

Devamını Oku