Kalp Kapak Cerrahisi

Kalp, vücuttaki bütün organların oksijen ile beslenmesini sağlayan organ olarak insanın genel sağlığını doğrudan etkilemektedir. Kalbin yapısı, kalp damarlarının türü ve görevleri, kalp hastalıkları, sonuçları ve tedavi yöntemleri uzun yıllardır araştırılmakta ve bu konuda çalışmalar yürütülmektedir. Son yıllarda gelişen teknolojinin kalp ve damar cerrahisinde tanı ve tedavi yöntemlerinin gelişmesinde büyük avantajlar sağlaması; insanın sağlıklı yaşama süresini uzatmaktadır.

Kalp 4 odacıktan oluşmaktadır. Bu odacıklar arasında bulunan kalp kapakları; odacıklar arasında ya da odacıklar ile ana damarlar arasındaki bağlantıyı kurarak kan akımını ve pompalanmasını düzenlemektedir. Temiz kanın vücuda pompalanarak organlara oksijen iletimini sağlayan ve kalbin sol tarafında bulunan kapaklar aort ve mitral kapaklar olarak adlandırılırken, kalbin sağ tarafında bulunan ve kirli kanın akciğerlere taşınmasında fonksiyonel olan kapaklar trikuspid ve pulmoner kapaklar olarak adlandırılmaktadır.

Kalp kapakları birtakım nedenler ile işlevlerini yitirebilmekte ya da bozulabilmektedir. Sık karşılaşılan kalp kapak hastalıkları; kalp kapak darlığı, kalp kapağı yetersizliği ve kapak prolapsusudur. Bu hastalıkların belirtileri ise genellikle şu şekilde sıralanabilmektedir;

• Çarpıntı
• Bacaklarda ödem oluşumu
• Çabuk yorulma
• Nefes darlığı
• Felç
• Kalp ritim problemleri
• Pıhtı
• Halsizlik

Kalp kapak hastalıkları cerrahi yöntemler ile tedavi edilmektedir. Kalp kapağı tamiri ya da kalp kapağı değişimi uygulamalarından hangisinin gerçekleştirileceğine ayrıntılı bir tanı sürecinden sonra karar verilmektedir. Problemli kalp kapağı işlevini yerine getirememekle birlikte kalp sağlığına da ciddi zararlar vermektedir. Bu nedenle hasta olan kapağın tamir edilme işlemi her zaman için öncelikli seçenek olsa da bazı hasarlı kapakların tamir edilme olasılıkları bulunmamaktadır. Bu durumda ise kalp kapağının mekanik ya da biyolojik kapak cerrahileri ile değiştirilmesi gerekmektedir.

Mekanik Kapak Cerrahisi

Mekanik kapak uygulamalarından sonra hastanın tekrar kalp kapak ameliyatı geçirmesine ihtiyaç duyulmamaktadır. Ancak hasta ömür boyu kan sulandırıcı ilaçlar kullanmak durumundadır. Bunun nedeni ise pıhtı oluşum riskidir.

Biyolojik Kapak Cerrahisi

Biyoprotez olarak da tanımlanan bu uygulamada; kalp kapağı sığır, domuz ya da insan dokusundan yapılmaktadır. Uygulanan biyolojik kapak cerrahisinde kalp kapağı 10 ila 15 yıl içerisinde yıpranabilmekte ve tekrar işlevsiz hale gelebilmektedir. Bu durumda hastanın yeniden ameliyat olması gerekebilmektedir. Bu uygulama sonrasında hastanın kan sulandırıcı ilaçlara bağımlı bir yaşam sürmesine gerek yoktur.

Kapak Tamirleri

Kalp kapak yetmezliğinin cerrahi tedavisinde ilk tercih edilmesi gereken yöntem kalp kapak tamiri ameliyatlarıdır. Bu ameliyatlar günümüzde küçük kesiler ile gerçekleştirilerek hastanın ameliyat sonrasında konforlu bir şekilde iyileşme süreci geçirmesini sağlamaktadır. Kalp kapak tamiri ameliyatları sayesinde hasta kendi kalp kapakları ile yaşayabilmektedir. Bu uygulama öncesinde transözofajiyal ekokardiyografi ile değerlendirilmekte ve kalp kapağındaki problemin kesin tanısı konulmaktadır. Kalp kapak tamiri için uygulanan ameliyat 5 santimetrelik bir kesi ile uygulanmakta ve hastanın kozmetik ve fizyolojik problemler yaşanmasının önüne geçilmektedir.