16 Oca
Kalp Damar Hastalıkları
KALP DAMAR HASTALIKLARI ve TEDAVİLERİ
Çarpıntı ve küçük bir delikten ameliyat tedavisi
Kalp çarpıntıları günümüzde sadece ilaçlarla değil ameliyatla da tedavi edilebilmektedir. Çarpıntıları hastalar ya kalbinin arada teklemesi şeklinde hissetmekte ya da aniden başlayan hızlanma olarak tanımlamaktadırlar.
Çarpıntı başladığı anda yorgunluk,nefes darlığı ya da göğüs ağrısı da eşlik edebilmektedir.Bazı durumlarda baygınlık hissi de olabilir.
EKG, Ekokardiyografi, Holter EKG, çarpıntısı olan hastada yapılması gereken incelemeler olabilir.
Çarpıntı hisseden hasta öncelikle bir kardiyoloğa baş vurmalı ve ilk tedavi seçeneği ilaç tedavisi olmalıdır.
Bu denendikten ve kateterle yakma da denendikten sonra çarpıntı bir kader olarak görünmemeli ve cerrahi tedavisinin de olduğu anımsanmalıdır.
Özellikle Atriyal Fibrilasyon sık görülen bir çarpıntı türüdür.
Günümüzde küçük delikten kalp ameliyatı ile tedavi edilebilmektedir
Küçük bir delikten kalp ameliyatı
Minimal invaziv Kalp ameliyatları 7 cm den küçük bir kesiden yapılan kalp ameliyatlarıdır.
Kalbin kulakçıkları arasındaki deliklerle (ASDler) kalbin karıncıkları arasındaki deliklerin(VSDler)kapatılması ameliyatları ile aort ile akciğer atar damarı arasında olmaması gereken damarların (PDA) bağlanması işlemi Türkiyede ilk kez Prof. Dr. Oztekin OTO tarafından 5cm lik bir delikten yapılmaya başlandı.
Aort kapak değiştirme ameliyatı ile mitral kapak değiştirme ameliyatlarını da aynı şekilde gerçekleştirebildiklerini söyleyen Prof. Dr. Öztekin OTO, aort kapaklarını göğüs kemiğinin üst 1/3 kısmındaki kesi ile; mitral kapakları ise göğüs kemiğinin alt 1/3 kesiminde yaptıkları 5 cm lik kesi ile değiştirdiklerini söyledi.
Patenti kendisine ait olan özel bir kanül yardımıyla, açık kalp tekniği ile bu ameliyatları gerçekleştiren OTO, son 3 yılda başta Avrupa Kardiyoloji derneğinin Barselona ve Stokholmde düzenlediği 24 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen kongreler olmak üzere çeşitli ülkelere davet edilerek hem kalp deliklerinin kapatılması hem de minimal invazie kalp kapak ameliyatları konusunda konferanslar vermiş.
İzmirde hem SSK lı ve Bağkurlu hastaları hem de Emekli sandığı hastalarını bu yöntemle çocuk hastalar dahil olmak üzere ameliyat eden Prof. Dr. OTO, ameliyat tekniği hakkında şunları anlattı:
Bu ameliyatların riski büyük kesi ile yapılan ameliyatlardan fazla değildir.
Aksine ameliyat sonrasında yara iyileşmesi problemi daha da az olmaktadır.
Küçük kesiden yapılan kalp ameliyatları kozmetik açıdan avantajlı olmasının yanısıra ameliyat sonrasında da önemli konfor getirmektedir. Hastaların ameliyat sonrasında 1 ay kadar uyurken sırtüstü uyumalarını önermekteyiz. Oysa bu tür yaptığımız ameliyatlardan sonra hasta istediği gibi uyuyabilmekte ve hareket edebilmektedir. Böylece çok yaşlı hastaların özellikle aort kapaklarının değişimi de hasta için konforlu bir şekilde gerçekleşebilmiş olmaktadır
Endovenöz lazer tedavisi - EVLT
Semptomatik vena safena magna yetmezliğine bağlı olarak gelişen yüzeysel varislerin tedavisinde yeni bir teknik.
Alt ekstremite yüzeyel venöz sisteminin yetmezliği, erkeklerde %15 ve kadınlarda da %25’e varan sıklıklarla görülen bir patolojidir. Her ne kadar fizik muayenede “varisler” normal bir bulgu olarak kabul edilseler de, bir çok vakada anlamlı venöz yetmezliği işaret ederler.
Venöz sistem derin, yüzeyel ve perforan komponentlerden meydana gelmektedir. Bu komponentlerin birinin düzenli çalışmaması, sistemin yetersizliğine yol açabilir. Safenofemoral, safenopopliteal bileşkeler ve perforan venler dolaşımı yüzeyelden derine doğru yönlendirirler
Variköz venler primer (temelde damar duvarı ve vasküler yapıların konjenital patolojilerine bağlıdır) ve sekonder (damarın tromboz veya inflamasyonu sonrası rekanalizasyona bağlı valvüler hasar) olarak sınıflandırılırlar. Kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha sık rastlanır. Venöz yetersizlik gelişmesinde obezite, konstipasyon, travma ve mesleki faktörler etkendir
Bu durumun tanı süreci öncelikle ayakta yapılan fizik inceleme ile başlar. Abdominal ve pubik inceleme de ihmal edilmemelidir. Girişimsel olmayan tanı yöntemleri altın standarttır. Deneyimli bir uzman tarafından yapılan duplex ultrason ile tedavi metodolojisini belirleyecek anatomik ve patofizyolojik varyasyonlar ortaya konabilir.
Alt ekstremite primer variköz venlerinin tedavi prensipleri:
Kaçak, en proksimal düzeyde ortadan kaldırılmalı ve yetmezlikli venöz segment kapatılmalıdır. Alt ekstremite venöz yetmezliği olgularının büyük kısmında vana safena magna ve safenofemoral bileşke sorumlu olduğu için, tedavinin amacı bu yapıları devre dışı bırakmak olmalıdır. Safenofemoral kaçak ve vena safena magna yetersizliğinde yüksek ligasyon tercih edilen tedavi yöntemi olmalıdır. Ancak klasik cerrahi tedavinin kendine özgü riskleri ve rekürens olasılığı unutulmamalıdır. En önemli dezavantajları bölgesel veya genel anestezi altında uygulanabilmesi ve en azından iki gün hastanede yatma zorunluluğu bulunmasıdır. Buna karşılık elektrokoagülasyon, ultrason eşliğinde skleroterapi, bipolar radyofrekans ve lazer ile endovenöz ablasyon diğer minimal invaziv tedavi seçenekleridir. Alt ekstremite venöz yetmezliğinde lazer endovenöz ablasyon ilk defa 1998’de tanımlanmıştır. Radyofrekans yöntemindeki gibi sorumlu venin lazer enerjisi ile ablasyonu hedeflenir
LASER (Light Amplification by the Stimulated Emission of Radiation) bir ışık enerjisi oluşturma yöntemidir. 1960’lardan bu yana tıpta kullanılmaktadır. Herhangi bir patolojinin laser ile tedavisi için uygun dalga boyu, miktar ve doku seçimi önemlidir. Değişik dalga boylarındaki enerjinin değişik dokular tarafından absorbsiyonu da farklılıklar gösterir ve hemoglobin için en uygun dalga boyu olarak 980 nm belirlenmiştir. Bu nedenle, endovenöz uygulamalar için bu dalga boyu seçilmiştir. Uygulama bölgesine laser enerjisi fiberoptik bir kablo yardımı ile taşınır. Vena safena magna ve dalları ile retiküler venler, telenjiektaziler, variköz venler ve venöz ülserler için oldukça uygundur
Endovenöz laser tedavisi, özel muayenehane koşullarında uygulanabilecek bir ayaktan tedavi yöntemidir. Ağrının az ve derlenme süresinin de kısa olması nedeniyle hasta memnuniyeti oldukça yüksektir. Hızlı klinik ve kozmetik sonuç verir ve cerrahiye oranla girişime bağlı enfeksiyon komplikasyonu riski de daha azdır. Hastanede yatış gerektirmez ve yarar-fiyat oranı da çok uygundur
Yöntemin kontrendikasyonları:
Hamilelik, alt ekstremite arteriyel dolaşım kusurları, immobilite, genel durumun bozuk olması, derin ve trombozu ve kanama veya tromboza eğilimdir. Yan etkiler oldukça azdır ve çoğunlukla kolay tolere edilirler: Derin ven trombozu, pulmoner emboli, cilt yanıkları, endürasyonlar, sensitivite ve tromboflebitis (4,5,6,7).
Geleneksel cerrahinin dezavantajları, endovenöz laserin avantajları olarak ortaya çıkmaktadır: Anesteziye bağlı sorunlar, yüksek hastane masrafları, kaynakların etkin olmayan kullanımı, cerrahiye bağlı komplikasyonlar gibi. Ek olarak bir çok hastanının “ameliyat korkusunu” da unutmamak gerekir. Buna karşılık, minimal invaziv teknikler, özellikle de endovenöz laser artan hasta konforuna karşın maliyeti ve riski daha az olan bir yöntemdir. Bu metod lokal ve tümesent anestezi ile özel muayenehane koşullarında uygulanabilir, hastanede yatış, genel anestezi ve iş gücü kaybı sorunları ortaya çıkmaz. Vena safena magna ponksiyonu ve kateterin ucunun inferior epigastrik venin vena safena magnaya drene olduğu düzeyin yaklaşık 2 cm altında lokalize edilmesi için işlem sırasında Doppler ultrason eşliği gereklidir. İşlemin toplam süresi 30-45 dakika arasındadır. Girişim bitiminde vena safena magnanın fibrosis ile oblitere olduğu da ultrasonografik olarak anında gösterilebilmektedir. İşlem tamamlandıktan sonra kompresyon çorapları hemen giydirilmeli ve 5 gün boyunca düşük molekül ağırlıklı heparin uygulanmalıdır.
Kısa dönem izlemlerinde herhangi bir rekanalizasyon bildirilmemiştir ve orta dönem sonuçları da cerrahiye oranla daha iyidir. Hastalar işlem sonrası ilk günde herhangi bir sınırlama olmadan normal fiziksel aktivitelerine dönebilirler.
Variköz venler ve yüzeyel venöz yetmezlik tedavisinde endovenöz tedavinin yüz güldüren sonuçları ile ilgi çekeceğine inanıyoruz.
İlgili Makaleler
Hipertansiyon
Hipertansif hastaların çoğunluğunda kan basıncını denetim altına alabilmek için iki veya daha çok il..
Devamını OkuVariste Köpük Tedavisi
Varis problemi dünya genelinde çok sık görülen bir toplardamar hastalığıdır. Kronik venöz yetmezlik ..
Devamını OkuVaris Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Varis problemi hastalarda uzun süre herhangi bir ağrıya ya da benzer bir şikayete neden olmadan seyr..
Devamını Oku